Çarşamba, Mayıs 30, 2007

Yedikule Hayvan Barınağı'na yardım ediyoruz, bugün çok huzurluyum...

Sokaklarda sahipsiz, aç kalmış, insanlar tarafından eziyet edilmiş, yavruyken bir heves alınıp azıcık büyünce bıkılıp sokağa atılmış hayvanları gördükçe içim burkulur. Bir haber bülteninde savunmasız bir sokak köpeğinin canlı canlı çöp konteynırına atılması(canlı canlı diyorum, konteynır içine atılan çöpleri daha az yer kaplasın diye sıkıştıran bir alet!) ve o köpeğin son kez kameraya bakışı gözümün önünden hiç gitmez ve ömrüm boyunca da gitmeyecek.

Ama bu hayvanlara yardım etmek sanıldığı kadar kolay iş değil. Yaşamaları için barınak lazım, hastalanmamaları için barınakların dezenfekte edilmesi lazım, ve de yaşamlarını sürdürebilmeleri için yiyecek lazım. Bunları bireysel çabalarla sağlayabilmek çok zor.

Benim hep hayalini kurduğum barınağı Fatih Belediyesi yapmış, Yedikule Hayvan B
arınağı. http://www.fatihbelediyesiyedikulehayvanbarinagi.com adresinde siteleri de var. Çok güzel tasarlanmış, hayvanların çok temiz ve sevgiyle bakıldığı bir barınak.


Yaklaşık 2000 civarında evcil hayvana bakıyorlar, tedavilerini üstleniyorlar, ve karınlarını doyuruyorlar. Bu maliyetleri karşılayabilmek için de sitelerinden hayvanseverlere acil ihtiyaçlarının karşılanması için çağrı yapıyorlar.

Ben de bu oluşumun başındaki, o barınağa kendisini adamış Meral Hanım ile e-posta yoluyla temasa geçtim. Meral Hanım 1 litre sütün bile kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Kuru mama ve süt sıkıntısı çektiklerini söyledi.

Bir kerelik bir yardımdan çok düzenli olarak yardım edebilmek önemliydi. HedefBilgi Bilişim Akademisi olarak eğitim gelirlerinin bir bölümü ile bu kuruma düzenli olarak yardım etme kararı aldık. Acil ihtiyacın karşılanmasına yardımcı olmak amacıyla 50 litre süt ve 15 kg. kuru mama siparişimiz sabah ellerinde olacak.

İnsanlar olarak doğadaki birçok canlının yaşama hakkını elinden aldığımızı düşünüyorum. Onların birazcık daha şefkate ihtiyaçları var. Bu barınakta da şefkate doymuş gözüküyorlar. Bizim de çorbada az da olsa tuzumuz olacağı için bugün çok mutluyum ve çok huzurluyum. İmkanı olan herkesi de bu şirin barınağa mama alarak, süt alarak, veteriner giderlerine katkıda bulunarak yardım etmeye çağırıyorum.

Bora YÜRET
30 Mayıs 2007, Ankara

Perşembe, Mayıs 24, 2007

Anafartalar'da Al Bayraklar Var, Korkan Yok!!!

Terör çirkin yüzünü bu sefer Ankara'nın en kalabalık bölgelerinden birinde gösterdi ve 6 kişinin ölümüne, 100'e yakın insanın da yaralanmasına sebep oldu. Terörün amacı korkutmak, sindirmek ve isteklerini kabul ettirmektir. Ama Türk halkı ne zaman korkutularak sindirilebilmiş ki? Buna kimin gücü yeter?

Anafartalar Çarşısı esnafı hain saldırının ertesi günü güne çarşılarını bayraklarla donatarak başladılar. Terörle bir şeyler elde etmeye çalışan hainlere, korkaklara ve karanlık güçlere en güzel dersi verdiler.


Uzun süredir Anafartalar çarşısı'na gitmemiştim ama açılır açılmaz destek olmak amaçlı ben de gideceğim. Türk Milleti kurşunlarla, bombalarla ve hain saldırılarla yıldırılamayacağını gösterecek, bu hain saldırının cevabını verecektir.

Asil, şerefli ve cesur Türk Milleti'nin bir ferdi olmaktan her zaman gurur duydum, duymaya da devam edeceğim.

Bora YÜRET
24 Mayıs 2007, Ankara


Çarşamba, Mayıs 16, 2007

tutorial = eğitmen? O zaman ben tutorial mıyım?

Beni tanıyanlar Türkçe konusundaki titizliğimi bilirler. Buna rağmen eğitimlerimde her kelimeyi de Türkçeleştirmeye çalışmam. Örneğin "redo log" terimini olduğu gibi kullanırım. Çünkü sektör tarafından kabul görmüş ve kesinleşmiş bir Türkçe karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Ama "eğitim" yerine "training" demem. Kartvizitim İngilizce değilse ünvanımı "eğitmen" olarak belirtirim, "trainer" olarak değil.

Son zamanlarda zamanımın büyük bir bölümünü eğitim dökümanları yazarak geçiriyorum. Sorun da burada başladı. Çok sık olarak "tutorial" kelimesini kullanmak zorunda kalıyorum. Buna karşılık olarak "eğitim dökümanı" terimini kullanabilirim ama daha kısa bir Türkçe karşılığı varsa öğrenmek amacıyla http://www.tbd.org.tr/genel/sozluk.php adresindeki TBD Bilişim Terimleri Karşılıklar Sözlüğü'ne baktım. Sözlüğün önerdiği karşılığı görünce şaşırdım, "tutorial = eğitmen" diyordu.

Bunun doğru bir karşılık olduğunu düşünmüyorum. Eğitmen denilince aklımıza bir dökümandan çok bir kişi geliyor. Ama sonra çalışma grubu'ndaki kişilere baktım, son derece tecrübeli kişiler var. Bu kelime onların onayından geçmiş.

Şimdi aklım karışmış durumda. Eğitim dökümanı soran kişilere "Siteme bir eğitmen koydum, oradan bakabilirsiniz" dediğimde acaba anlatmak istediğim şeyi anlayabilecekler mi? Ya da bir yabancıya yaptığım işi anlatırken "I am a tutorial" desem hakkımda ne düşünür?

Eğer yabancı terimlere karşılık TBD(Türkiye Bilişim Derneği)'nin veya TDK(Türk Dil Kurumu)'nın önerdiği karşılıkları kullanacaksak, üzerinde biraz daha titizlikle çalışılması gerektiğine inanıyorum.

Ben "tutorial" yerine "eğitim dökümanı" demeye bir süre daha devam edeceğim sanırım. "tutorial" kelimesinin daha iyi bir Türkçe karşılığını bilenler varsa da bora@hedefbilgi.com adresine gönderebilirlerse sevinirim.

İyi çalışmalar,

Bora YÜRET
16 Mayıs 2007, Ankara

Pazartesi, Mayıs 14, 2007

Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutluyorum...

Fenerbahçe bu hafta Trabzonspor ile berabere kalarak şampiyonluğunu ilan etti. Bir Galatasaray'lı olarak, 3 büyüklerin çok da başarılı olamadığını düşündüğüm bu sezonda şampiyon olan Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçe'lileri kutluyorum.

Biz Galatasaray olarak bu sezon bir türlü sorunlarımızı aşamadık ve şampiyonluk potasından uzaklaştık. Galatasaray'lıların heyecanını kaybetmeye başladığını ve acil bir yönetim değişikliğinin gerekli olduğunu düşünüyorum.


Bu hafta Galatasaray-Fenerbahçe maçı var. Galatasaray'lılara yakışan, şampiyonluğu bileğinin hakkıyla elde etmiş olan Fenerbahçe'yi en güzel şekilde ağırlamaktır. Geçen hafta Chelsea, ezeli rakibi olmasına rağmen İngiltere Süper Ligi'nde şampiyonluğunu ilan eden Manchester United'lı futbolcuları kendi sahasında alkışlarla karşılamıştır.

Biz de Türkiye'de bu tür manzaraları görmek istiyoruz. Fanatizm hayatın her dalında zararlıdır ve futbol taraftarlarına da giderek daha fazla bulaşmaya başlamıştır.

Galatasaray'a ve Galatasaray'lılara yakışan, şampiyonu hakettiği gibi alkışlarla ve çiçeklerle karşılamaktır.

Görüşmek üzere,

Bora YÜRET
14 Mayıs 2007, Ankara