Pazartesi, Ocak 28, 2008

SENİ BEKLİYORUM VOSVOS, ÇOK UZUN ZAMANDIR...


Ben 3-4 yaşlarındayken (1981-1982 yılları) apartmanımızın önünde tek bir araba dururdu, kırmızı bir vosvos. Biraz daha büyünce 74 model olduğunu öğrendim. Bütün araba hayallerimi o araba üzerine kurmuştum. Ali İhsan amca da sağolsun, beni hep gezdirirdi. O araba benim için çok değerliydi. Bir kova iki bez alıp yıkamaya gittiğimi hatırlarım :) Başkasının arabasını, saatlerce. Bir de utanmadan Ali İhsan amcadan anahtarı isteyip içini temizleyeceğimi söylerdim, beni sürücü koltuğuna oturttuğunda da 6 yaşımda dalar giderdim :) Aradan yıllar geçti. Şimdi 30 yaşındayım. Eşimle ilk arabamız Uno'ydu. Frenlerini güvenli bulmadığımız için 2005 yılında binbir sıkıntıyla Toyota Corolla aldık. İlk defa tüketici kredisiyle tanışmıştım :) Önce bankanın diye rahat binemiyordum, 1,5 sene sonra tamamen bizim oldu. Şimdi hala ona biniyoruz, çok da sağlam bir araba. Ama benim içimden hiçbir zaman çıkıp arabamı yıkamak gelmedi. Çok kirlenince ayda yılda bir araba yıkamacıya götürüyorum. Çünkü bu arabayla ilgili hiç hayal kurmamıştım. İhtiyaç olduğu için aldık ve biniyoruz. Aramızda duygusal bir bağ oluşmadı :) Eşime yıllar sonra ondan bahsettim, kırmızı vosvostan. Ondan çocukken de, gençken de, şimdi de hiç vazgeçmedim. İşyerlerimizden dolayı iki arabaya da ihtiyacımız olduğu için eşim de anlayış gösterdi ve Vosvos almaya karar verdim. Hevesle internet sitelerine girdim. Sürüyle vosvos var. Her renkten, her fiyattan. Dedikodular var, 35 yaşı geçtiği için trafikten men edilecekler, vs. Ama ben vosvos kullanma hayalimi gerçekleştiremediğim için yılmadım. Sonunda küçükken hayalini kurduğum gibi bir vosvos buldum. En iyisi değil, en iddialısı değil, en pahalısı değil, en ucuzu da değil, ama tam hayal ettiğim gibi.




Sahibi Davut Bey, bu vosvos ikinci arabası. Bu şanslı vosvos kapalı garajda korunuyor. Ona arabayı almak istediğimi, sadece peşin ödeme yapmak için birkaç haftaya ihtiyacım olduğunu söyledim. Davut Bey anlayışla karşıladı, bekleyeceğini söyledi. Ve Murphy kanunları her zamanki gibi geçerli oldu ve hiç olmadık ödemeler çıktı, almamız gereken ödemeleri de alamadık. 1-2 hafta derken aradan 2 ay geçti. Ben vosvosun satıldığını düşünürken bir gün Davut Bey aradı. Soranlar olduğunu ve ben almayacaksam başka birisine satmak istediğini söyledi. İnanılmaz bir incelikti, hiç sormadan da satabilirdi. Onunla birlikte Vosvos'u ustaya götürdük, usta da "taş gibi" dedi. Ufak tefek keyfe keder arızaları var, onları da alınca yaptıracağım.

Davut Bey beni 2 hafta daha bekleyecek. Ben de ödemelerimi alır almaz vosvosu almaya gideceğim. Vosvosun haberi yok ama, adını Poyraz koydum. İleride oğlum olursa onun adını Poyraz koyacaktım, kısmet, olursa adaş olurlar :) Bu anlatılması zor bir duygu. Onu almaya gittiğimi düşündükçe bile heyecanlanıyorum. Bir çocuğun bir oyuncağı hayal etmesi gibi, beklemesi gibi.

Çok az kaldı Poyraz, yakında kavuşacağız...

Bora YÜRET
28 Ocak 2008, Ankara

Pazar, Ocak 13, 2008

HEDEFBİLGİ ve ORACLE EĞİTİM TÜRKİYE MÜCADELESİ...

Bilindiği gibi 2005 yılı haziran ayından itibaren HedefBilgi üzerinden çalışıyorum. 2007 yılı başından itibaren de çeşitli sebeplerden dolayı Oracle Eğitim Türkiye ve eğitim ortakları adına eğitim vermeme kararı aldım.

Bundan sonra OET(Oracle Eğitim Türkiye) ile aramızdaki mücadele başladı. OET'nin başındaki Gökhan Uğuroğlu bana eğitimlerimde Oracle Database Express Edition versiyonunu bile (ücretsizdir, lisans gerektirmez, eğitimlerde kullanılabilir) kullanamayacağımı, eğitim vereceksem OET'ye bağlı olarak verebileceğimi, yoksa veremeyeceğimi söyledi.

Bu rekabet kanunlarına aykırı bir durum. Düşünün bir kamu kurumu ihale düzenliyor. Rekabet açısından ve Kamu İhale Kurumu düzenlemeleri uyarınca, bu ihaleye en az 3 firma katılmak zorunda. OET gidip şartnameye "Eğitimi verecek şirket Oracle Eğitim yetkili merkezi olmalıdır" şartını bir şekilde koyduruyor. Bu noktada, rekabet bitiyor. İhaleye sadece Oracle Eğitim Türkiye ve eğitim ortakları(Tüm Türkiye'de 3 firma, İnfopark, Bilginç, i-Akademi) katılabiliyor. Eğitim ortaklarının eğitim fiyatlarını zaten Oracle Global belirliyor. Böylece 3 şirket olarak katılıp rekabet etmiş gibi gözüküyorlar. Aslında ben onların yerinde olsam günlük eğitim bedelini 100.000 dolar yaparım. Çünkü nasıl olsa eğitim hakkının sadece kendilerinde olduğunu, başka bir şirketin eğitim veremeyeceğini söylüyorlar.

Biz de gerçek rekabeti yaratmak için eğitimlerde bağımsız bir firma olarak, HedefBilgi olarak yer alma kararı aldık. Ve kamu kurumlarına "Oracle Yetkili Eğitim merkezi olmalıdır" şartının çıkarılması gerektiğini, bunun rekabeti engellemek dışında hiçbir şeye yaramayacağını anlattık. Kurumlar eğitim alırken genelde eğitmenin özgeçmişine bakarlar. Çünkü bir eğitimin iyi geçmesinin ön koşulu anlattığı konuya hakim, tecrübeli bir eğitmendir. Kurumlara daha önce OET ve eğitim ortakları adına eğitim verebildiğime göre, HedefBilgi üzerinden de aynı kalitede eğitimler verebileceğimi anlattım. Ve bazı kurumları ikna ettik, eğitimleri HedefBilgi olarak biz verdik, eğitimler de son derece başarılı geçti.

Bu noktadan sonra devreye bir kez daha OET girdi. Geçtiğimiz günlerde Oracle eğitimi vermeye yetkimizin olmadığı ile ilgili Oracle Türkiye'den gelen bir ihtar aldık. Ayrıca ihtarda eğitimler de Oracle Eğitim'in orjinal dökümanlarını kullandığımız gibi uydurma beyanlar da vardı. Derhal avukatıma gittim ve bu konu ile ilgili dava açmak istediğimi belirttim. Avukatım önce karşı ihtar yollamayı uygun buldu. Eğitimlerimizde Amerika'daki Sideris şirketinden satın aldığımız eğitim notlarını kullandığımızı ve bir daha böyle yalan bir beyanda bulunulursa haklarında dava açacağımızı belirttik.

Daha sonra da bu konu ile ilgili Oracle'dan önemli kişilere ulaşmaya çalıştım. Forumlar aracılığıyla Oracle Başkan Yardımcısı'na(Mark Townsend) kadar ulaştım. Oracle Başkan Yardımcısı, Oracle Database Express Edition sürümünü eğitimlerde özgürce kullanabileceğimizi, herhangi bir izin gerektirmediğini belirtti. Ama OET Müdürü Gökhan Uğuroğlu Express Edition'ı bile eğitimlerimizde kullanamayacağımızı söylemişti. Hatta o takdirde bir sürümü için lisans almak istediğimi belirttiğimde "işlemci başına lisans alamazsın, eğitime katılan her öğrenci(10 kişi) başına lisans alman gerekir, bu lisansı da her eğitimde yenilemen gerekir" demişti. Sanırım Koç ya da Sabancı bile bu kadar lisans parası ödemiyordur Oracle'a. OET'nin bizi durdurmak için bulduğu yeni bir yol. Ama Oracle Başkan Yardımcısı, Express Edition'ı eğitimlerde lisans gerekmeden kullanabileceğimizi söyleyerek kendi OET Ülke Müdürü'nü yalancı çıkarmış oldu. Ayrıca License Agreement'ta da eğitimlerde kullanılabileceği yazıyor.

Sonuçta, biz HedefBilgi olarak Oracle Veritabanı eğitimlerini daha kaliteli ve daha ekonomik verdiğimize inanıyoruz. Ve de bağımsız bir eğitim sağlayıcısı olarak kalmak istiyoruz. Ne HedefBilgi'yi kurarken Oracle Eğitim Türkiye'den müsade aldık, ne de eğitimlerimizi verirken alacağız. Ve de yakın zamanda hakkımızı aramak üzere dava açacağız. Türk adaletinin kimin haklı olduğunu ortaya çıkaracağına inancımız sonsuz.

İyi çalışmalar,

Bora YÜRET
13 Ocak 2008, Ankara