Perşembe, Mart 29, 2007

BİLİŞİM MESLEĞİ AHLAK İLKELERİ!!!

Çalışma hayatında bazen öyle insanlarla karşılaşıyorsunuz ki, aklınıza ne yazık ki her bilişimcinin sahip olamadığı bilişim mesleği ahlak ilkeleri geliyor. O yüzden, bu ilkelerin yayılmasına bir nebze olsun katkıda bulunmak amacıyla Türkiye Bilişim Vakfı'nın hazırladığı Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri'ni burada da yazmak istedim.

BİLİŞİM MESLEĞİ AHLAK İLKELERİ BELGESİ

Bir bilişimci, mesleğinin gereklerini yerine getirirken;

1. Temel İlkeler

i. Toplumun ve bireylerin güvenliğini, sağlığını ve esenliğini gözetir.
ii. Adil, dürüst ve güvenilir olup, tüm insanlara karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin eşit davranır.
iii. İnsanların özel yaşamına, saygınlığına ve iyelik haklarına saygı gösterir.

2. Genel Mesleki Yükümlülükler

Mesleğiyle ilgili her türlü davranış, çalışma ve ilişkilerinde en yüksek ahlaki değerler doğrultusunda hareket eder ve sorumluluk üstlenir.

i. Mesleği ile ilgili yasa, kural ve standartları öğrenir, izler, onlara uyar.
ii. Sahip olduğu mesleki bilgi, beceri ve deneyimleri kişisel ve kurumsal çıkarlara zarar vermeksizin paylaşır.
iii. Bireylere ve kurumlara ilişkin özel bilgilerin gizliliğine ve korunmasına özen gösterir.
iv. Bağlı olduğu yükümlülüklere ve sözleşmelere uyar.
v. Denetimi altındaki verilere dayanarak yapacağı kestirim ve saptamalarda gerçekçi ve yansız olur.
vi. Sorumlu olduğu iş çerçevesinde ilgili tarafları çıkarları konusunda bilgilendirir, varsa çıkar çelişkilerinde taraflardan birinin yararına davranmaz
vii. Yolsuzluklara ve dürüst olmayan işlere bulaştığından kuşku duyduğu kişi ve kurumlarla işbirliğine girmez.
viii. Sorumlu olduğu işle ilgili, işverenin bilgisi dışında, kişi veya kuruluşlardan gelebilecek komisyon, pay, prim tekliflerini ve herhangi bir maddi yardımı geri çevirir.
ix. Ücretinin belirlenmesine esas alınacak mesleki niteliklerini tam ve doğru olarak bildirir.

3. Bireysel Yükümlülükler

Teknik yeterliliğini korur, geliştirir ve yalnızca yeterli eğitim, bilgi birikimi ve deneyime sahip olduğu alanlarda kendi isteğiyle görev alır.
i. Mesleki eleştirilere açık olur. Bu eleştirilerin sonucu gördüğü eksikliklerini gidermeye çalışır.
ii. Hatalarını kabul eder ve örtbas etmeye çalışmaz.


4. Toplumsal Yükümlülükler

Toplumun esenliği, sağlığı ve güvenliğine uygun kararlar almadaki sorumluluğunu kabul eder ve toplumu ve çevreyi tehlikeye sokacak etkenleri gizlemez, duyulmasına çalışır.

i. Kendi çıkarını, işvereninin çıkarını ve müşterisinin çıkarını hiçbir zaman toplum çıkarının üstünde görmez.
ii. Kamuya yapılan açıklamalarda yansız ve dürüst olur.
iii. Toplumun bilişim teknolojisi uygulamaları ve bunların doğuracağı sonuçlar hakkında aydınlanmasına ve toplumda gerekli bilincin oluşmasına katkıda bulunur.

5. Ürün ve Hizmetle İlgili Yükümlülükler

Ürünün ve üretim sürecinin en yüksek niteliğe, verime ve etkinliğe ulaşması için çalışır.

i. Sistem gereksinimlerinin belirlenmesinde ve tasarımında, kullanıcıların ve sistemden etkileneceklerin gereksinimlerinin açık olarak ortaya konmasını sağlar.
ii. Ürün geliştirme ve üretim sürecinde yapılan gözden geçirme, denetim ve sınamalarda nesnelliği esas alır ve yapıcı davranır.

6. Meslektaşlar ve İş Arkadaşlarıyla İlgili Yükümlülükler

Meslektaşlarının ve iş arkadaşlarının mesleki gelişmelerine yardımcı olur ve Meslek Ahlakı İlkeleri'ne uymaları için özendirir ve destek verir.

i. Meslektaşlarının ve iş arkadaşlarının görüş, kaygı ve şikayetlerine ilgisiz kalmaz.
ii. Meslek yaşamında ilerlemek için hiçbir zaman meslektaşlarını gerçek olmayan nedenlerle eleştirmek, suçlamak yolunu seçerek onlara zarar vermez.
iii. Meslektaşlarının çalışma ve çabaları sonucu ortaya çıkan ürün ve fikir eserlerine karşı gereken saygı, önem ve dikkati gösterir.
iv. Meslektaşlarının çalışmalarını, kişisel çıkarları için izinsiz olarak incelemez, kullanmaz ve geliştirmez. Eğer herhangi bir şekilde kullanırsa, kaynağını mutlaka belirtir.
v. Henüz patent veya kopyalama hakkıyla ilgili yasal bir hak almamış olsa bile akademik ve mesleki tüm çalışmalara ve ürünlere karşı saygılı olur.
vi. Meslektaşları hakkında bilgi sorulduğunda doğru bilgi verir ve işle ilgili olmayan özel bilgileri açıklamaz.


7. Yöneticilikle İlgili Yükümlülükler

Yöneticilik görevlerini yerine getirirken, kuruluşun başta bilişim ve iletişim kaynakları olmak üzere tüm kaynaklarının etkin, verimli bir biçimde ve sadece yetkili kişiler tarafından kullanılmasını sağlar.

i. Yönettiği çalışanlar arasında ayrım yapmaz, onlara karşı adil, dürüst ve güvenilir olur.
ii. Yönetimi altındaki bilgi akışının zamanında ve doğru biçimde gerçekleşmesini sağlar.
iii. Yönetimi altındaki personelin toplumsal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesine katkıda bulunur ve onları bu konuda özendirir.
iv. Yönettiği çalışanların mesleki gelişmelerine katkıda bulunur, onları bu konuda yönlendirir ve özendirir.
v. Yönettiği çalışanların işle ilgili yaptığı katkılar, buluşlar, bunlardan doğan hakları konusunda adil ve dürüst davranır.
vi. İşe alacağı elemana, iş teklif ederken herhangi bir kişisel çıkar gözetmez, ona çalışma koşullarını tüm ayrıntılarıyla doğru olarak açıklar.
vii. Çalışma yaşamının ahlaki ilkelerini çiğneyerek rakip kuruluştan eleman almaz.
viii. Mesleki yaşamını mümkün olabildiği kadar özel yaşamından ayrı düşünür ve karar alırken profesyonellik ilkesinden ayrılmamaya özen gösterir.

8. İşveren ve Müşterilerle İlgili Yükümlülükler

İşvereni ve müşterileriyle olan mesleki ilişkilerinde daima güvenilir olur ve dürüst davranır.

i. İş alırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken politik çevresini, yakınlık ve kişisel ilişkilerini ve maddi gücünü kullanarak haksız bir yarar veya üstünlük sağlamaya çalışmaz.
ii. Kendi işvereninin bilgisi ve izni olmadan ikinci bir işyerinde veya projede görev almaz.
iii. Kendi işvereninin kaynaklarını ve olanaklarını işverenin onayı dışında kişisel işlerinde veya başka bir grubun işlerinde kullanmaz.

9. Bu İlkelerle İlgili Sorumluluklar

Bu "Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri" ne sahip çıkar ve yaygınlaşması için çaba gösterir.

i. Bu ilkeleri çiğneyen veya göz ardı eden kişi ve kurumlara karşı gerekli girişimlerde bulunur.


Çalışma hayatım boyunca rehberim olan bu ilkeleri bu meslekte kaldığım en son güne kadar uygulamaya devam edeceğim.


Bora YÜRET
29 Mart 2007, Ankara

Cuma, Mart 09, 2007

Elfida ve Haluk Levent...

17 Ağustos 1999 sabahı büyük bir acıyla sarsılmıştık. Saat 03:02'de merkezi Kocaeli-Gölcük olan 7.4 şiddetinde büyük bir deprem yaşadık. Bir gün gecikmeli olarak Yalova'ya gittim ve enkaz kaldırma çalışmalarına katıldım. Kulağımız enkazın altından gelebilecek seslerdeydi. En ufak bir ses, bir hayatın kurtulması anlamına gelebilirdi.

Biraz ileride çok tanıdık bir simayı farkettim, Haluk Levent. Yanına gidip gayri ihtiyarı "Haluk abi, burada ne işin var?" dedim. "Ne demek yani, hepimizin burada işi yok mu?" dedi. Söylediğimden utandım, "haklısın abi" diyebildim. Orada aslında çok ünlü sima vardı. Siyasiler vardı, Savaş Ay gibi rating düşkünü gazeteciler vardı, ama hiç kimse elini enkaza sürmüyordu. Herkes izliyordu. Haluk Levent bütün gün bizimle birlikte çalıştı.

Geçtiğimiz günlerde Haluk Levent'in Elfida parçasını dinleme imkanı buldum. Şarkı adıyla, anlattıklarıyla "benim bir hikayem var" diyordu adeta. İnternette araştırdım, Elfida'nın kanser tedavisi görürken 9 yaşında hayatını kaybeden küçük bir kız olduğunu öğrendim. Haluk Levent'in tedavi masraflarını üstlendiği 15'e yakın kanser hastasından biriymiş. Elfida hayatını kaybedince Haluk Levent evine kapanmış. Bu parçayı dinleyince de hıçkırıklara boğuluyormuş.


Yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
Senden bana şimdi zamanı sızdıran

Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
Kimbilir kaçyüzyıldır sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun hakkını almış yılların

Elfida bir belalı başımsın
Elfida beni farketme sakın
Omuzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
Elfida hep aklımda kalacaksın

Elfida sen eski bir şarkısın
Elfida beni farketme sakın
Omuzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
Elfida hep aklımda kalacaksın.

Bu parçayı Tarkan'dan dinlesem şaşırırdım, Serdar Ortaç'dan dinlesem şaşırdım, ilişkilendiremezdim. Ama Haluk Levent'den dinlediğimde ve şarkının hikayesini öğrendiğimde hiç şaşırmadım. Bu şarkıyı ancak o acıları gerçekten hisseden bir kişi böyle söyleyebilir.

Şarkıyı bir an önce dinleyebilmek için internetten utana sıkıla mp3'ünü indirmiştim. Bu öğlen de gidip albümünü alacağım. Haluk Levent'in kazandığı paraların doğru yerlere gittiğinden hiç şüphem yok.

Ve hoşçakal küçük Elfida...

Bora YÜRET
09 Mart 2007, Ankara