Cuma, Haziran 06, 2008

VE GARİP İYİLEŞTİ...

Yağmurlu bir günde karşılaşmıştık onunla. Havaalanına giden çevreyolunda en sağ şeritte yattığı gün dün gibi aklımda. Arabalar tarafından ezilmişti, arka ayaklarının kemikleri gözüküyordu. Korkmuştu, ıslanmıştı, kanlar içindeydi, zangır zangır titriyordu, ama ağlamıyordu Garip'im. Havlamıyordu. Isırmamıştı beni yanına gidince. İsyan etmiyordu insanların duyarsızlıklarına, boğaz köprüsünü seyreder gibi kendisini kanlar içinde seyrederek geçmelerine kızmıyordu. Benim gözyaşlarım onun kanlarına karışarak gitmiştik arabamıza, tekrar ayağa kalkıp kalkamayacağını bilmeden.

Bir değişikti işte oğlum, ilk günden beri. Onca kan kaybına ölmemişti. 10 aylıkmış kaza geçirdiğinde, şimdi 1 yaşında. 3 ayak ameliyatı, bir de kalça kırığı ameliyatı geçirdi. Kalça kırığı ameliyatından dolayı sol arka ayağı aksıyor, ve hep aksayacakmış. Ama yine de yürüyor, buna seviniyorum. Ne komut dinliyor, ne de öğreniyor, sokak köpeği :) Gidip mahallenin çöplerini karıştırıyor. Ben ona çöpleri karıştırmamayı öğreteceğimi düşünüyordum, neredeyse tersi oldu, bazen yardım etmek zorunda bile kalabiliyorum :)


İyileşmişti ama kaderi onu bizim bahçede de yalnız bırakmadı. Kimliği belirsiz bir komşumuz tarafından "aşısız" diye belediye veterinerlik ekiplerine şikayet edildi. Aslında aşıları vardı, ama karnesi veterinerdeydi, almamıştık. Bir sabah mavi bir kamyonetle belediyeden geldiler, Garip'i götürmeye. Aşıları olduğunu söyledim, "karnesi olmadan olmaz" dediler. Hayatımda hiç yapmayacağım birşey yaptım. Elime baltayı aldım ve bahçe kapısının yanına geçtim. Gelen görevlilere "Ben sağ iken onu buradan çıkaramazsınız" dedim. Ne yapardım bilmiyordum ama köpeğimi o sakat haliyle barınağa götürülmek üzere asla bırakmazdım. Barınakların çoğu güçlü köpeklerin güçsüz köpekleri parçalayarak öldürdükleri yerler. Gecenin 3'ünde ayaklarındaki iltihaplardan dolayı inlemesine uyanıp uyuyana kadar başını okşadığım, sırtını kaşıdığım köpeğimi barınağa götürülmek üzere veremezdim. Sesimin sertleştiğini duyan Garip'de saklandığı yerden çıkıp sakat haliyle sendeleye sendeleye yanıma geldi, beni korumaya. Görevliler halini görünce acıdılar. Ve "birlikte veterinere gidelim karnesini görelim" dediler, sorun çözüldü. O komşu hiçbir zaman ortaya çıkmadı, ben de kendisini Allah'a havale ettim. Allah'ın adaleti bazen gecikir gibi olur, ama mutlaka tecelli eder.

Şimdi sorunlarımız bitti gibi, Garip iyileşti. Yan komşumuzun Badem isimli kurt köpeğiyle de kankalar, sabah akşam birlikte gezmeye çıkarıyoruz, o olmadan gitmek istemiyor. Bahçede de en sevdiği şey çimlerin üzerinde yatmak. Önce yasaktı, çitlerle engellemiştik, ama çitlerin önüne gidip ağlamasına kıyamadım, artık o da serbest.


Öncelikle Garip'i iyileştiren veteriner Yavuz Abi'sine teşekkür ediyoruz. Ameliyatları süresince bizi arayıp soran tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Maddi yükünü paylaşmayı teklif eden vosvos.info üyelerine de selam olsun. Ama Garip yük değil, artık ailemizden birisi, bütçeyi onun ihtiyaçlarını da koyarak planlıyoruz :) Eşime de çok teşekkür ediyorum. Gecenin 3'ünde "Garip inliyor galiba" diye kalkıp yanına giden bir kocayı herkes çekemezdi. Eşim de en az benim kadar özveri gösterdi, çabuk iyileşsin diye kemikler kaynattı. Sen bahçemizde bakmaya onay vermeseydin bunları yapamazdık Gülser, belki de Garip'i yaşatamazdık. Bütün kalbimle tekrar teşekkür ederim. Ve de sandıktan Garip'e kulübe yapan, ben şehir dışındayken Garip'i her gün gezdiren komşumuz Hüseyin Bey'e, Badem'in(komşumuzun kurt köpeği) yemeklerinin yarısını, bazen yarısından da fazlasını "onun kemiklerinin güçlenmeye ihtiyacı var" diye Garip'e veren eşi Nurhan Hanım'a çok teşekkür ediyorum.


Günlüğümü takip eden arkadaşlarım neden güncellemediğimi sormuştu. Garip iyileşmeden yazmamaya karar vermiştim, içimden gelmemişti. Yazılara yine devam edeceğim, bundan sonraki ilk yazı da vosvos olacak, sonunda aldım(ama kırmızı değil sarı), vosvosun alınmasıyla Garip'i bulmam aynı günlere denk geldiği için onu da yazamamıştım.

Ve de Garip'e: Sonunda iyileştin oğlum, aslan gibi oldun. Yakında sana kız bakmaya bile gideceğiz çevrede :) Ayağın aksadığı için eskisi kadar kuvvetli olamayabilirsin. "İyileşti, artık gönderin" diyenleri dikkate almadan, sana yaşadığım ve yaşadığın müddetçe bakacağım. Daisy bile alıştı seninle oynamaya, her ne kadar bir bina yıkılır gibi kendini çimlere atmana alışamasa da :) Aramıza hoşgeldin oğlum...

Bora Yüret

7 Haziran 2008, Ankara

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Tanıdığım en iyi eğitmene,

Hocam,eğitmen olarak olduğunuz kadar,insan olarak da çok iyiymişsiniz.Hayran olmamak elde değil.Umarım yolumuz bir gün bir yerde tekrar kesişir.Ne anlatsanız ben dinlemeye hazırım :)

sarışeker dedi ki...

Yazınızı tesadüfen okudum,gözyaşları içinde...siz mükemmel bir İNSANsınız.Tebrik ederim.Size,eşinize,komşularınıza ve veterinerinize çok teşekkür ederim.Benim de bir kangal-karayaka kırması canım var.Adeta aşığım o'na.Yalnız,sandığınız gibi değil;yani azıcık ilgilenilirse çok güzel eğitilebiliyor.Çok şımarık oluyorlar,o başka.Sevgiye açlar.O'na yardım etmekle,hayatta yapabileceğiniz en iyi işi yapmışsınız.Artık ömrünüz boyunca hiç iyilik yapmasanızda bu size yeter:)))Tekrar tebrik ve teşekkür ederim.Arasıra Garip'ten haber verin yine,olur mu?
Sevgilerimle.

not:bu arada dizinizi fazla ihmal etmeyin.

şimdi bu yorum sarışeker olarak gelecek ama benim sayfa adım:www.ilknur1959.blogcu.com

Adsız dedi ki...

Aslanım benim.

Beni hatırlayabilecek misin bilmiyorum ama Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesi'nden Furkan.Yıllıkta ismini gördüm, internette aratınca buldum sayfanı.

Tüm yazılarını okudum, çok güzel yazmışsın.Seninle mücadele edenlerin haline acıdım, hiç vazgeçmediğini taa o yıllardan bilirim.O zaman da okulun kenarında serçeleri yakalayıp öğrencilere satan adama kafayı takmıştın.Senle uğraşamayacağını anlayınca çareyi bir daha gelmemekte buldu.Hiç değişmemişsin koçum.

Sana o zaman Tatar derdik,sanırım gözlerin çekik olduğu için koyulmuştu.Ama yaptıklarına baktım da,sen harbi Tatarmışsın koçum.

Yurtdışında çalışıyorum,Ankara'ya ara sıra geliyorum.İlk geldiğimde görüşmek üzere.Iletisim bilgilerini furkanyamac@gmail.com adresine gönderirsen sevinirim.

Kendine iyi bak,

Furkan

geçkalmadımki dedi ki...

Sevgili Bora,
Garibin hikayesini Almulacanın sayfasında okudum göz gaşları içinde, oradan buraya geldim. göz yaşlarım mutlulukla devam etti..
ne diyebilirim, Tüm dileklerinin gerçekleşmesi, hiç sıkıntı yaşamaman için dua edebilirim sanırım..
Sevgilerimle..

saniye dedi ki...

garibin hikayesini okurken içim acıdı sizin için dua ettim .çok iyisiniz herzaman böyle kalın bu ülkenin sizin gibi insanlara ihtiyacı var ...
(benim eşimde tatar :) )

boncukdevrim dedi ki...

Bu mübarek kandil günün de yüce Rabbim, sen ne istiyorsan ,ne diliyorsan wersin insallahhh,tesadüfen geserken rastladim garipcimin hikayesini aglamakli göslerle okudumm...hep ya$a hep waar ol emi...gurbetten silaya selamlar...garipcimi öpüorumm .

Adsız dedi ki...

bora bey, tebrik ederim. dediğiniz gibi ALLAH ın cezası bazen insanlara gecikiyor gibi gelse de eninde sonunda tecelli edecektir. sizinde bu yaptığınız iyilikte kesinlikle elbet karşılığını bulacaktır. ALLAH tan dileğim size bunu kat kat vermesi.

Adsız dedi ki...

sizin sevginizle ilginizle yasama donmus ama adi garip olmasin nolur sizin gibi bir sahibi var onun..adi sansli olmali.cok tatli masallah umarim uzun yillar size dostluk yapar.bende dun yolda 3 aylik bir yavru buldum arka ayaklari kalca kirik.veteriner alciya aldi 2 arka bacagini ..agliyor bebek sureki uyuyor.buldugumda derin bir su birikintisinin icindeydi.karnini keneler bocekler yemis,gozleri kapanmis kendini olume terketmisti bekliyordu.dun aksam ustu onu ordan aldigimdan beri bir salak yarim kilo kiyma bir lt sut ve 1 kupa kuru mama yedi.uyuyor simdi..ama atesi var.belediye veterineri yarim minoset ver dedi.bolbol sut yogurt yesin birde sanasol vitamin srup icir dedi.minoset pek hayvan sagliginda kullanilmaz ama..siz hangi ilaclari kullandiginiz agri kesici ve ates dusurucu?

Bora Yüret dedi ki...

Adına ne yazık ki ciddi anlamda alıştı Garip, başka birşey dersen bakmıyor:) Oğlum diyorum, aslanım diyorum, kafayı bilr çevirmiyor, Garip deyince zınk diye dönüp bakıyor.

Veteriner kuvvetli bir ağrı kesici veriyordu ama şu anda adını hatırlamıyorum. Kırık bacaklarla ameliyatını o şekilde bekleyebilmişti. Bana bora@hedefbilgi.com adresine yazarsanız öğrenip geri dönebilirim, hatta Ankara'daysanız köpeğinizi Garip'i iyileştiren veterinere götürelim.

Unknown dedi ki...

Bora

Super olm, Garip iyilesmis. ben de merak ediyordum. Gelince oynariz artik.

tebrik ederim. Zaten super adamdin halen supersin.